Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İstanbulspor: 0 - Adana Demirspor: 1

 İlk deplasman galibiyetimizle birlikte bu sezonu büyük oranda tamamladık. Gol, maçın başlarında Yusuf Barasi'den. Sevinsek mi üzülsek mi bilemiyorum ama en azından son haftalara rahat girmek iyidir.  Düşen takımlara puan verme eğilimimiz olduğu için taraftar olarak rahat başlamadığımız bir maçtı. İlk maçta da 2-0 öne geçmişken 2-2'ye gelen bir maç vardı; uzun süre puan alamayan rakibe o maçta puan vermiştik. Kadroda önemli eksikler vardı; Yusuf Sarı, Emre Akbaba, Semih Güler, Gravillion yoktu bugün. Sonuçta maçın başında işi sıkı tutup, sonrasında rölantide oynadık.  Sezonun detaylı analizi gelecek tabii ki daha sonra ama bu kadro kalitesiyle, kötü ligte orta sıralarda yer almak çok da kötü bir durum değil. İyi başlayan lig kötü devam etti ve olabilecek en iyi şekilde bitti. Kötünün iyisi diyelim. Sezon ortasında düşüyoruz diye dertlenen arkadaşlar rahatlayabilir.
En son yayınlar

Kimsenin İkinci Takımı Değiliz

 Dünkü maçta, muhteşem koreografi dışında gündem olan bir iki konu daha vardı; onlara dair de yazmak istedim.  Öncelikle maç öncesi seremonide Adana Demirspor formasıyla GS'li oyuncuların önünde duran bir kardeşimizin ellerini kulaklarına götürerek yaptığı, Icardi gol sevinci hareketi... Demirspor formasıyla yapılan bu hareket hoş olmadı. Suçu onda aramak mümkün değil; içinde yetiştiği başarıya tapan ve 3 büyütülmüşlerin hegemonyasındaki popüler kültür çamuru, onu oradan çıkaramayan ailesi ve çevresi asıl suçlu. Pek çoğumuz yaşamı boyunca bu yoldan geçti. Umarım o da, yolu demiryoluna, oradan maviliklere çıkan herkes gibi Adana Demirspor zehrini aldıktan sonra başka arayışlardan uzak kalır.   Sahaya çıkarken ona bu hareketi yapmasını telkin eden her kimse, bu kardeşimize iyilik değil kötülük yaptı; sadece ona da değil hepimize. Kentin kimliğini, kendi kimliğini başkalarına emanet kimselerden bize iyilik gelmez. Sahaya çıkmak için seçilmiş bu çocuğumuz, büyük ihtimalle kulüp içinde

"Working Class Hero" Koreografi

 Galatasaray maçında Şimşekler Grubu'nun tribün emekçileri yine boş durmadı ve hem kale arkası hem de maraton için hazırlanan çalışmalarla muhteşem bir işe imza attı. Yeni statta pek çok önemli çalışma yapan ve sezon başındaki Avrupa maçlarından beri ses getiren işlere devam eden arkadaşlarımız, bu kez 1 Mayıs gündemli bir koreografi hazırlamıştı; Demirspor'un işçi ve emekçi köklerinin unutturulmaması açısından çok mühimdi. Herkesin eline emeğine sağlık, teşekkür ederiz! Yayıncı kuruluşun kameralarından video hali: https://beinsports.com.tr/haber/yukatel-adana-demirspor-tribunlerinden-ihtisamli-koreografi

Adana Demirspor: 0 - Galatasaray: 3

 Kaleyi bulan 8 şuta rağmen gol bulamamak üzücü. İyi başladığımız maçta ilk yarı golü bulabilirdik. Muslera'yı aşamadık. Bu sezonki genel sorunumuz iyi oynadığımız anlarda skoru yakalayamamak. Büyük oranda futbolcu kalitesiyle ilgili... Sıkıntılı anlarda sahada birinin çıkıp fark yaratması lazım. Rakip tam da bunu yaptı.  Tribün görevini başarıyla yaptı. Sadece Adana Demirspor için kalbi çarpanlara selam olsun! 

Yine Bir İstanbullu Maçı...

 İstanbul'un 3 büyütülmüşleri Türk futbolunun en önemli sorunudur ve sorunun kaynağı çözümün de kaynağı olamaz. Onlar gibi davranarak ya da yarışarak bir yol üretmek mümkün değil. Trabzon örneğinde olduğu gibi, İstanbul'a benzeyen bir anlayış kendi gibi olmanın önüne geçer. Bizim için de aynı yollardan geçmek bir çözüm olmayacak. Yeniyi, farklıyı kendi yöntemlerimizle üretmemiz mümkün. Nasıl? Her şeyden önce bireysel yarışmayı değil birlikte olmayı, takım olarak oynamayı öğrenerek. Kendi değerimizi bilip kendimize sahip çıkarak... Dev aynası yerine boy aynasına bakmak her zaman iyidir.  Yine bir İstanbullu maçı öncesi, tribünde sorun yaşanabileceği, sahada haksızlığa uğrayacağımız gerçeğini biliyoruz. Birilerinin, başkalarının oyununu oynamak zorunda bırakılıyoruz. Tersine, Biz kalarak, tribünden gücümüzü alarak yola devam edelim. Bu sezonu berbat hale getiren hakem ve TFF kararlarına rağmen...